Tetkik istemek…

Tetkik istemek teknik açıdan hekimin, şüphe ettiği hastalıklar için delil toplaması demek. Yaptığımız iş bir anlamda dedektiflik. Özellikle şikayetlerin tedavisinde teşhis aşamasına kadar olan ilk kısımda tam olarak dedektiflik. 

Suçlu olan hastalığı bulma yolunda elimizde olan şüpheleri ve şüphelileri deliller ile tesbit ederek gerçek suçlu olan hastalığı teşhis ediyoruz. Ne kadar kesin delil bulursanız o derecede keskinlik ile teşhise ulaşıyorsunuz. Burada dedektifin tecrübesi , mahareti ve bilgisi hangi delillerin üzerine gidileceği konusunda kendini gösteriyor: Mümkün olduğunca hastaya maddi manevi en az zarar veren tetkikleri yaparak teşhisde bulunmak.

Hekimin bilgi ve tecrübesi ışığında, tetkik öncesinde şikayetleri dinleme ve muayene ile bir çok muhtemel teşhis devre dışı bırakılarak ne kadar az ön teşhise ulaşılır ise yapılacak tetkik sayısı o kadar azalıyor.

Bu noktada eğitim devreye giriyor. Hekimlik sürekli eğitim ve uygulama ile bilginin pekiştirilmesi ve bu bilginin tekrar uygulanması ile uygulamada verimliliğin yani teşhis ve tedavide başarının arttırıldığı , ömür boyu devam eden bir süreçtir. Maalesef modern tıp eğitiminde ve uygulamasında bu sürecin geliştirilmesi göz ardı edilerek teşhise tetkik yapmaya öncelik verilerek ulaşılması yolu daha fazla özendirilmektedir. Bu da bilgi ve beceri ile tetkiklerin en aza indirgenmesi sürecinin ihmal edilmesi nedeni ile istenilen tetkik miktarını arttırmaktadır.

Sonuç olarak hasta her zaman en keskin teşhis sonucunu ister fakat bunun sıklıkla tetkik şeklinde bir bedeli vardır. Bu bazen hasta ile hekim arasında pazarlık konusu olabilse de doğru olan, teşhisi kesin olarak koyduktan sonra tedaviye daha emin olarak başlamaktır.

görüntülenme
Op. Dr. Cüneyt Ayanoğlu